Girişimcilik: Cesaretin İnovasyonu

Girişimcilik: Cesaretin İnovasyonu

 

Latince kökenli bir kelime olan inovasyon temelde ürün veya hizmetlerin geliştirilmesi ile yenilikçiliği ifade ediyor. Dolayısıyla girişimcilik ruhunun temsil edildiği ve cesaretin inovasyonu olarak adlandırılan kavramı tahlil ederken gelişime ve yeniliğe açık düşünceler bütünü olarak tanımlayabiliriz. Kişisel gelişim ile yakın bağlantısı bulunan inovasyon düşüncesi ürün veya hizmetlerde olduğu kadar eğitim alanında da önemli derecede etkileri bulunan bir kavramdır. Her şeyden önce insani düşüncenin karakterine uygun olarak kavramsallaştırılan girişimcilik ruhu, insanlık tarihi ile yaşıt bir zaman dilimi içerisinde kendine yer edindiğini söylememiz yanlış olmayacaktır. Bu çerçevede bilim insanları inovasyon kavramını dörde ayırarak incelemeyi tercih ederek yaratıcı düşüncenin şekillenmesini sağlamışlardır. Genellikle kabul görmüş 4 aşamalı inovasyon nedir? Gelin birlikte tanıyalım.

İnovasyon Cesaretle Birleştiğinde Projeler Ortaya Çıkıyor

Öncelikle genellikle karışıklığa neden olan bir yanlış anlaşılmayı hemen düzeltelim. inovasyonu bir icat olarak düşünmemek gerekiyor. Mucitlerin işi olan bir şeyin yeniden icat edilmesiyle mevcut bir olgunun girişimcilik ruhu ile tekrar yorumlanması yani inovasyon farklı kavramlardır. Şimdi dilerseniz inovasyon aşamalarına bir göz atalım;

1. Problemin veya mevcut sorunun tanımlanması

2. Yaratıcı fikirlerin ortaya çıkarılması ve bunların çözümleri ile birlikte oluşturulması

3. Fikirler arasında bir değerlenme yaparak seçilmesi

4. Proje ve uygulamayı hayata geçirme

Olarak sıralayabiliriz.

İnovasyonun Kişisel Gelişim ve İnsan Gelişimindeki Rolü

İnsani düşünce hiçbir zaman duraksamadan ilerleyen ve sürekli kendini geliştiren bir yapı arz ediyor. Özellikle eğitim çağlarında inovatif düşünce ile hareket edilerek ticari anlamda bir bakış açısı pekâlâ oluşturulabilir. Bunun anlamı geleceğin toplumunun inovasyon yöntemleri ile ticari bir zekâ yüklenerek olgunlaştırılmasıdır. Dolayısıyla bu kavram kişisel gelişiminde önemli bir argümandır diyebiliriz. Bir örnekle durumu pekiştirmek gerekirse; problemin veya mevcut sorunun tanımlanması aşamasını eğer küçük yaşlardan itibaren eğitimin bir parçası haline getirirsek bu eğitimin son noktasına kadar yüksek potansiyelde bir insan modeli yaratmış oluruz. Söz gelimi henüz küçük yaşlarda bir çocuğa sorunu direkt olarak çözmeye girişmeden önce sorunu tanımlamayı öğretirsek ve hemen ardından bu sorunun çözümü noktasında ortaya çıkan fikirleri değerlendirmeyi inovasyon çerçevesinde öğretirsek bu öğrencinin girişimcilik ruhunda değişimleri anında görebiliriz. Dolayısıyla sorunu henüz tespit edemeyen bir kişi ile sorunun çözümünün önce onu tanımaktan geçtiğini bilen bir kişi arasında çok büyük farklar olacaktır. Burada önemli olan toplumu eğitirken inovasyon düşüncesinin hâkim olduğu bir eğitim modelinin tercih edilmesidir

 

Programlama Eğitimine Nerden Başlamalı? sorusu girişimcilik düzeyi yüksek bir nesil yetiştirmek muhakkak cevaplanması gereken bir sorudur. Yazımıza ulaşmak için linke tıklayabilirsiniz.

 

Paylaş:

Ömer Uluç

Matematik Öğretmeni / Gaziemir, İzmir-Türkiye
Erkek - 30 Yaşında